Tuna ve Sava nehirlerinin kesişme noktasında bulunur.
Şehrin Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman ve 250.000 askeri tarafından alınması 28 Ağustos 1521'den önce olmadı (son kuşatmadan 7 onyıl sonra), şehir bu vesileyle yerle bir oldu ve neredeyse bütün Hristiyan nüfus (Sırplar, Macarlar, Yunanlar, Ermeniler vb.) İstanbul'a bugün Belgrad ormanları olarak bilinen bölgeye gönderildi. Belgrad bu dönemde Osmanlı Avrupasında İstanbul ile birlikte 100.000 nüfusu aşan 2 şehirden biriydi ve bir sancak haline getirildi. Türk hakimiyetiyle birlikte Osmanlı mimarisi bölgede ilk eserlerini vermeye başladı, birçok cami inşa edildi ve şehirdeki oryantal etki güçlendi. 1594'te Banat İsyanı Türkler tarafından bastırıldı. Sadrazam Sinan Paşa Vračar platosundaki Saint Sava'nın kalıntılarının ateşe verilmesini emretti ve 20. yüzyılda Saint Sava Tapınağı bunu anmak için inşa edildi.
Belgrad adı Sırpçada beo ("beyaz, ışık") ve grad ("kent, kasaba") sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur
Şehrin Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman ve 250.000 askeri tarafından alınması 28 Ağustos 1521'den önce olmadı (son kuşatmadan 7 onyıl sonra), şehir bu vesileyle yerle bir oldu ve neredeyse bütün Hristiyan nüfus (Sırplar, Macarlar, Yunanlar, Ermeniler vb.) İstanbul'a bugün Belgrad ormanları olarak bilinen bölgeye gönderildi. Belgrad bu dönemde Osmanlı Avrupasında İstanbul ile birlikte 100.000 nüfusu aşan 2 şehirden biriydi ve bir sancak haline getirildi. Türk hakimiyetiyle birlikte Osmanlı mimarisi bölgede ilk eserlerini vermeye başladı, birçok cami inşa edildi ve şehirdeki oryantal etki güçlendi. 1594'te Banat İsyanı Türkler tarafından bastırıldı. Sadrazam Sinan Paşa Vračar platosundaki Saint Sava'nın kalıntılarının ateşe verilmesini emretti ve 20. yüzyılda Saint Sava Tapınağı bunu anmak için inşa edildi.
Belgrad adı Sırpçada beo ("beyaz, ışık") ve grad ("kent, kasaba") sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur
Belgrad'a giriyoruz.Haziran ayı olmasına rağman bizi çok güzel bir hava beklemiyor... |
Bu heykel kalemegdan Parkının karşısındaydı. Arabamızı tam yanına parkettik hiç bir sıkıntı olmadı. |
Kalemegdan Parkı heykellerle doluydu. |
Araba dediğin her yerde sürülür :) |
Belgrad Kalesine üst taraftan giriyoruz. Normal girişin aşağıda olduğunu çıkarken farkettik :) |
Kalenin içine basket sahaları yapmışlar... |
Bu toplar ilgimizi çekti. Buranın dışında üst katta da bombalar ve diğer savaş silahlarından oldukça vardı. |
Kalenin üst katı |
Damat Ali Paşa Türbesi |
Burasıda defterdar girişi |
Daha ilk ülkemizde birileri yorulmuş sanırım |
Manzara nefis... |
Bu ağaçlardan Bulgaristan hariç bütün Avrupa da gördüm. Ne ağacı bilen var mı acaba? |
Gelin görmesem olmaz |
Kalenin giriş kapısı |
Binaların üzerindeki oymalar ilgimi çekti |
ALışveriş merkezine gitmesek olmaz. Hem Euromuzu Sırp Dinarına çevirdik ,hem de yemek yedik. |
Ayrılırken yoldan çektiklerim |
Evett Budapeşteye doğru tam gaz... |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder